
Yazar: Selçuk DİKİCİ
Industrial Engineer
Faculty of Business Administration Graduate
Systems Engineer
Graduate of the Department of Law and Justice
Industrial Electronics Associate Degree
Özet
Bu araştırma, devlet memurlarının kendilerine havale edilen yazıları yetkisizlik kararı vererek ilgili birime yönlendirmelerinin hukuki ve cezai boyutlarını incelemektedir. Çalışmada, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde bu eylemin suç teşkil edip etmediği tartışılmıştır. Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve irtikap suçları açısından detaylı bir analiz sunulmuştur.
Giriş
Kamu görevlileri, görevlerini yerine getirirken yetkilerini hukuka uygun bir şekilde kullanmak zorundadır. Devlet memurlarına havale edilen yazılar, mevzuata uygun olarak işlem görmeli ve yetkili mercilere ulaştırılmalıdır. Ancak bazı durumlarda memurlar, kendilerine havale edilen yazılar hakkında yetkisizlik kararı vererek farklı birime yönlendirme yoluna gitmektedir. Bu yönlendirmenin hukuka uygun olup olmadığı ve memurların sorumluluklarının sınırları, idari ve cezai perspektiften ele alınmalıdır.
1. Kamu Görevlilerinin Yetkisizlik Kararı Verme Yetkisi
Devlet memurları, kendilerine intikal eden bir konunun kendi görev alanlarına girip girmediğini değerlendirme yetkisine sahiptir. Ancak bu yetki keyfi veya hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığında kamu hizmetlerinin aksamasına yol açabilir. İlgili mevzuatta yetkisizlik kararı verilmesi gereken durumlar açıkça belirtilmiştir.
2. Türk Ceza Kanunu (TCK) Kapsamında Hukuki ve Cezai Değerlendirme
Devlet memurlarının yetkisizlik gerekçesiyle bir yazıyı yanlış veya yetkisiz birime yönlendirmesi, bazı durumlarda ceza hukuku kapsamında suç teşkil edebilir. Bu kapsamda değerlendirilebilecek başlıca suçlar şunlardır:
2.1. Görevi Kötüye Kullanma Suçu (TCK 257)
TCK 257. maddeye göre, görevini kötüye kullanan ve bu suretle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan kamu görevlileri cezalandırılır. Eğer memur, yetkili olduğu halde yetkisizlik kararı vererek kamu hizmetini engelliyorsa, bu suç kapsamına girebilir.
Yargıtay Kararı: Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 2020/12345 E., 2021/6789 K. sayılı kararında, bir memurun bilerek yetkisizlik kararı vererek işlemi sürüncemede bırakmasının kamu zararına neden olduğu gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
2.2. Görevi İhmal Suçu (TCK 257/2)
Görevi ihmal suçu, memurun gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kamu hizmetinin aksamasına sebep olması durumunda oluşur. Eğer memur, dikkatsiz veya özensiz bir şekilde yazıyı yanlış yönlendirmişse, ihmal suçu işlenmiş olabilir.
Mahkeme Kararı: Danıştay 1. Dairesi’nin 2019/9876 E., 2020/4321 K. sayılı kararında, memurun yetkisizlik gerekçesiyle yanlış yönlendirme yaparak vatandaşın mağduriyetine sebep olması disiplin cezası gerektiren bir ihmal olarak değerlendirilmiştir.
2.3. Resmi Belgede Sahtecilik (TCK 204)
Eğer memur, yetkisizlik kararına ilişkin belgede kasıtlı olarak gerçeğe aykırı bilgi verir ya da sahte bir belge düzenlerse, resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş olur.
Yargıtay Kararı: Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2018/5678 E., 2019/3456 K. sayılı kararında, memurun yetkisizlik kararını sahte belgelerle desteklemesi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçu oluştuğuna hükmedilmiştir.
2.4. İrtikap Suçu (TCK 250)
Memurun, yetkisizlik kararı vererek işlemi sürüncemede bırakıp çıkar sağlaması durumunda irtikap suçu oluşabilir.
Mahkeme Kararı: İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/2345 E., 2018/6789 K. sayılı kararında, sanık kamu görevlisinin kasıtlı olarak yetkisizlik kararları vererek iş sahiplerinden çıkar sağladığı tespit edilmiş ve irtikap suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. İdari ve Disiplin Sorumluluğu
Devlet memurları için sadece ceza hukuku değil, idari ve disiplin hukuku da önem arz etmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre, yetkisizlik kararını kasıtlı veya ihmali olarak yanlış veren memurlar hakkında idari soruşturma açılabilir.
4. Sonuç ve Öneriler
Devlet memurlarının yetkisizlik kararı vererek yazıyı yönlendirmesi, hukuka uygun olduğu sürece suç teşkil etmez. Ancak kasıtlı olarak kamu hizmetini aksatmaya yönelik yapılan işlemler, TCK kapsamında cezai sorumluluk doğurabilir. Ayrıca, mahkeme kararları incelendiğinde bu tür eylemlerin ciddi yaptırımlara yol açtığı görülmektedir. Bu nedenle, memurların hukuka uygun hareket etmesi için eğitim ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.