
Selçuk DİKİCİ – Endüstri Mühendisi
1. Giriş
Dijital dünyanın hızlı gelişimi ile birlikte siber güvenlik tehditleri de artmış ve uluslararası düzeyde ciddi sorunlar oluşturmaya başlamıştır. Siber saldırılar, devletler, özel şirketler ve bireyler için önemli kayıplara yol açmakta, ekonomik ve politik dengeleri etkileyebilmektedir. Bu makalede, uluslararası siber saldırıların sorumluları ve alınan önlemler ele alınacaktır.
2. Uluslararası Siber Saldırı Sorumluları
Siber saldırıların gerçekleştirilmesinde farklı aktörler rol oynamaktadır. Bunlar şu şekilde sınıflandırılabilir:
2.1. Devlet Destekli Hacker Grupları
Bazı ülkeler, stratejik ve politik çıkarlarını korumak amacıyla siber saldırılar gerçekleştiren hacker gruplarına destek vermektedir. Öne çıkan devlet destekli gruplar arasında:
- APT28 (Fancy Bear): Rusya ile ilişkili olduğu düşünülen bu grup, ABD seçimleri de dahil olmak üzere birçok siyasi siber casusluk faaliyeti yürütmüştür.
- APT29 (Cozy Bear): Yine Rusya ile bağlı olan bu grup, devlet kurumlarına ve çok uluslu şirketlere yönelik siber casusluk faaliyetleri ile bilinmektedir.
- Lazarus Group: Kuzey Kore destekli olduğu bilinen bu grup, finansal siber saldırılar ile adını duyurmuştur.
- APT10 (Stone Panda): Çin destekli bu grup, endüstriyel casusluk faaliyetleri yürütmektedir.
2.2. Bireysel ve Organize Hacker Grupları
Bağımsız hareket eden veya belirli çıkarlar doğrultusunda çalışan hacker grupları da ciddi tehditler oluşturmaktadır:
- Anonymous: Genellikle politik nedenlerle siber saldırılar gerçekleştiren ve kendilerini “aktivist” olarak tanımlayan bir gruptur.
- Lizard Squad: Online hizmetleri kesintiye uğratarak ün kazanmış bir hacker grubudur.
2.3. Siber Suçlular ve Fidye Yazılım Grubu
Siber saldırıların çoğu, mali kazç sağlamak amacıyla fidye yazılımlar (ransomware) aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Özellikle “WannaCry” ve “REvil” gibi gruplar büyük şirketleri ve devlet kurumlarını hedef almıştır.
3. Uluslararası Alınan Önlemler
Siber saldırılarla mücadelede uluslararası alanda çeşitli önlemler alınmaktadır:
3.1. Hukuki ve Diplomatik Önlemler
- Budapeşte Siber Suçlar Sözleşmesi (2001): Siber suçlarla mücadelede uluslararası bir hukuki çerçeve sunmaktadır.
- Birleşmiş Milletler Siber Güvenlik Girişimleri: Devletlerin siber saldırılardan sorumlu tutulması için mekanizmalar oluşturulmuştur.
- ABD ve AB Yaptırımları: Siber saldırılara karışılan bireyler ve kurumlar kara listeye alınmakta ve ekonomik yaptırımlar uygulanmaktadır.
3.2. Teknik ve Stratejik Önlemler
- Siber Savunma Stratejileri: NATO, Avrupa Birliği ve ABD gibi güçlü organizasyonlar, ortak siber savunma stratejileri geliştirmektedir.
- Ulusal Siber Güvenlik Ajansları: Birçok ülke, siber tehditleri izlemek ve engellemek amacıyla kendi ulusal siber güvenlik ajanslarını kurmuştur.
- Siber Tatbikatlar ve Çalışma Grupları: Uluslararası düzeyde ortak tatbikatlar yapılarak kriz durumlarına hazırlıklı olunmaktadır.
3.3. Kamu ve Özel Sektör İşbirliği
- Çok uluslu teknoloji şirketleri (Google, Microsoft, IBM vb.) devletlerle ortak çalışarak siber tehditlere karşı yazılım ve güvenlik protokolleri geliştirmektedir.
- Bilgi Paylaşımı Anlaşmalıları sayesinde farklı ülkeler siber tehditler konusunda birbirlerini bilgilendirmektedir.
4. Sonuç
Siber saldırılar, küresel düzeyde giderek daha büyük tehditler oluşturmakta ve hem bireysel hem de devlet düzeyinde ciddi zararlar vermektedir. Uluslararası hukuki çalışmalar, teknik önlemler ve özel sektör ile işbirliği sayesinde bu tehditlerin etkileri azaltılabilmektedir. Ancak siber suçlular ve devlet destekli gruplar gelişen teknolojilere uyum sağladığından, bu konuda sürekli güncellenen ve gelişen bir savunma anlayışı gerekmektedir.