
TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN HUKUKİ, ETİK VE GÜVENLİK BOYUTLARI
Özet
Bu makale, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte artan sahte delil üretimi sorununu incelemektedir. Dijital düzlemde gerçekliğe son derece yakın görsel, işitsel ve yazılı belgelerin üretilebilmesi, adalet sistemlerinin doğruluğunu tehdit eder hale gelmiştir. Makalede, sahte delil üretim yöntemleri, bu durumun hukuki ve etik etkileri, toplumsal yansımaları ile birlikte tespit ve önleme yöntemleri ele alınmıştır.
1. Giriş
Delil, hukuki yargılamalarda gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlayan temel unsurlardandır. Ancak dijital teknolojilerin gelişmesiyle birlikte, delil üretiminde gerçeklik ile sahtelik arasındaki sınır giderek bulanıklaşmıştır. Bu durum, yargı süreçlerini etkileyebilecek ölçekte yeni tehlikeler doğurmaktadır.
2. Sahte Delil Türleri ve Üretim Yöntemleri
2.1. Görsel ve İşitsel Manipülasyonlar
- Deepfake teknolojisi ile sahte video ve ses kayıtları üretimi[1]
- Fotoğraflar üzerinde dijital oynama (Photoshop)
- Yapay zeka ile ses taklidi (voice cloning)
2.2. Dijital Belge Sahteciliği
- PDF ve Word belgelerinin içerik ve meta verilerinin değiştirilmesi
- Zaman damgalarının tahrifi
- Sahte e-posta oluşturma ve özelleştirilmiş kimlik bilgileri
2.3. Sistemsel Sahtecilik
- Yazılım loglarının manipüle edilmesi
- IP sahteciliği ile siber iz bırakma
- Zararlı yazılımlar ile suni sistem aktiviteleri yaratma
Vaka Örneği: Galizia Cinayeti ve Sahte Dijital Deliller
2017 yılında Malta’da gazeteci Daphne Caruana Galizia’nın öldürülmesinin ardından yürütülen soruşturma sürecinde, sanıklardan birine ait dijital delillerin manipüle edildiği iddia edilmiştir. Söz konusu verilerin sonradan yüklendiği, tarih bilgileriyle oynandığı ortaya çıkmıştır. Bu durum yargılamada ciddi şüphe uyandırmış ve davanın seyrini etkilemiştir.[4]
3. Hukuki Boyut
3.1. Türk Ceza Kanunu’nda Sahte Delil Üretimi
- Resmî belgede sahtecilik suçu (TCK m. 204)
- Adli yargıyı yanıltma suçu (TCK m. 270 vd.)
- Bilişim suçları kapsamında değerlendirme
3.2. Uluslararası Hukukta Yaklaşım
- Avrupa Birliği dijital delil standartları[2]
- ABD Federal Kuralları’nda dijital delillerin kabul edilebilirliği[3]
Dipnot: ABD yargı sisteminde dijital delillerin kabul edilebilirliği, delilin orijinalliğini kanıtlayacak teknik sertifikasyonlara ve zincirleme delil ilkesine sıkı şekilde bağlıdır. Federal Rules of Evidence 902(14), bu konuda kritik bir düzenleme içermektedir.
4. Etik ve Toplumsal Sonuçlar
- Masum kişilerin haksız yere yargılanması
- Kamuoyunun bilgi kirliliğiyle yönlendirilmesi
- Adalete olan güvenin zedelenmesi
5. Tespit ve Önleme Yöntemleri
- Dijital imza, hash algoritmaları, zaman damgası gibi teknik koruma yöntemleri
- Yapay zeka tabanlı sahte delil tespit sistemleri
- Adli bilişim uzmanlığının yargı süreçlerine entegre edilmesi
6. Sonuç ve Öneriler
Teknolojinin sağladığı imkânlar, adalet sistemlerini tehdit edecek boyutta suistimal edilebilmektedir. Bu nedenle sahte delil üretimiyle mücadelede sadece teknik önlemler değil, hukuki yaptırımların artırılması, etik ilkelerin güçlendirilmesi ve kamu farkındalığının artırılması gereklidir.
Kaynakça
[1] Chesney, Robert, and Danielle Citron. “Deepfakes and the New Disinformation War: The Coming Age of Post-Truth Geopolitics.” Foreign Affairs 98, no. 1 (2019): 147-155.
[2] European Commission. “Proposal for a Regulation on European Production and Preservation Orders for electronic evidence in criminal matters.” COM(2018) 225 final. Brussels, 2018.
[3] U.S. Federal Rules of Evidence, Rule 902(14) – Certified Data Copied from an Electronic Device, Storage Medium, or File.
[4] Borg, Jacob. “Suspect’s phone data ‘tampered with’ in Caruana Galizia case.” Times of Malta, July 9, 2021.